
EŞ ANLAMLI (ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER
Cümle içinde yer değiştirdiğinde cümlenin anlamını değiştirmeyen sözcüklere eş anlamlı sözcük denir.
Örnekler:
Kravat/boyunbağı,
deprem/zelzele/yer sarsıntısı,
okul/mektep,
öğretmen/muallim,
zengin/varsıl,
fakir/yoksul,
özlem/hasret,
cevap/yanıt,
ayrıntı/detay…
Bir sözcüğün eş anlamını belirlerken cümlede kazandığı anlama dikkat etmeliyiz. Çünkü bir sözcüğün eş anlamı cümlede kazandığı anlama göre değişir.
“Bu yıl iyi para kazandık.”
cümlesinde iyi sözcüğünün eş anlamlısı çok sözcüğüdür.
“O, iyi bir insandır.”
cümlesinde iyi sözcüğünün anlamdaşı kötülük yapmayandır.
“Gösteride değişik enstrümanlar vardı.”
cümlesinde enstrümanın karşılığı çalgıdır.
“Derslerinizde ne tür enstrümanlar kullanıyorsunuz?”
cümlesinde enstrüman sözcüğünün yerine araç sözcüğünü kullanabiliriz.
Sınav sorularında son dönemlerde eş anlamlı sözcükler yerine söz öbeklerinin cümleye kattığı anlam üzerine yoğunlaşılmaktadır. Söz öbeklerinin büyük çoğunluğu yazarların, dili özgün bir şekilde kullanmaları oluşur. Sorulardaki söz öbekleri yaygın bir şekilde kullanılmadığı için bunların anlamlarını önceden belirlemek olanaksızdır. Söz öbeklerinin anlamı ancak cümledeki diğer sözcüklerle girdiği etkileşimle belirlenebilir. Yorum ve çağrışım yeteneğimizi kullanarak bu söz öbeklerinin anlamlarını belirleyebiliriz ancak.
Örnek:
Montaigne yüzyıllara meydan okumayı başaran ender sanatçılardandır. (kalıcı olma)
Dost canlısıydı, dünyaya hep yüreğinin penceresinden baktı. (olayları duygularına göre değerlendirme)
YAKIN ANLAMLI SÖZCÜKLER
Birbirlerinin yerine kullanılmalarına rağmen eş anlamlı olmayan sözcüklerdir. Eş anlamlı sözcükler arasında bir anlam eşitliği söz konusuyken yakın anlamlı sözcükler arasında anlam eşitliği yoktur. Yakın anlamlı sözcükler arasında küçük de olsa anlam ayrılığı vardır. Yakın anlamlı sözcükler arasındaki anlam ayrılığı kullanımda kendini gösterir.
Örnek:
Utanmak-çekinmek-sıkılmak
Ayrılmak-uzaklaşmak-gitmek
Örnek:
Parmağımdaki yara sızlıyor. (hafif ağrı)
Mideme bir sancı oturdu. (iç organlarda görülen ağrı)
Başım çok ağrıyor. (şiddetli acı)
YILMAZ ELGÜN