Her dilin olduğu gibi Türkçenin de kendine özgü kuralları vardır. Bu kurallara uyulmadığı zaman anlatım bozulur. Dil kurallarına uyulmadığı için oluşan bu anlatım bozukluklar aşağıdaki şemada verilmiştir.

YÜKLEM EKSİKLİĞİ
Özneleri farklı sıralı cümlelerde ortak kullanılan yüklem farklı öznelerle uyumlu olmadığı zaman anlatım bozulur. Bu durumda cümleye uygun bir yüklem eklenerek anlatım bozukluğu giderilir. Bu bozukluk birleşik cümlelerde de görülebilir.

Aşağıdaki cümlelerde yüklem eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozuklukları vardır. Bu cümlelere uygun yüklemler ekleyerek anlatım bozukluklarını düzeltiniz.
- Ay bir yandan, sen bir yandan sar beni.
- Adam bize iyilik, biz ona kötülük ettik.
- Hangi girişimin yasal, hangisinin yasal olmadığını araştırıyoruz.
- Cem Deniz, radyoyu az; televizyonu çok izlerdi..
- Eşim yirmi beş, ben yirmi yedi yaşındayım.
ÖZNE EKSİKLİĞİ:
Sıralı cümlelerde ortak kullanılmak istenen öznenin iki yükleme uymaması özne eksikliğine yol açar. Bu anlatım bozukluğu cümleye uygun özne eklenerek düzeltilebilir.

Aşağıdaki cümlelerde özne eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozuklukları vardır. Bu cümlelere uygun özneler ekleyerek anlatım bozukluklarını düzeltiniz.
- Televizyon programlarının kalitesi düşüyor, gittikçe izlenmez oluyor.
- Denizde yüzdüm, temiz ve soğuktu.
- Önce ayaklarını gördüm, çıplaktı.
- Kalemi tutacak güç yok parmaklarımda, elimden düşecek.
- Adama iğne yapıldı, ameliyata alındı.
- Bilgisayardaki sorun giderildi, sahibine verildi.
- Cephanelik nöbetçisinin silahı elinden alındı ve soyuldu.
- Okulda dersler sona erecek ve tatile girecekler.
- Üç katlı binanın inşaatı yıl sonunda bitecek ve hizmete açılacaktır.
Belgisiz sözcüklerden oluşan öznelerin bir kısmı olumlu, bir kısmı da olumsuz anlam taşır. Olumlu özneler olumlu yüklemlerle, olumsuz özneler olumsuz yüklem-lerle kullanılmadığında anlatım bozulur.

ÖZNE–YÜKLEM UYUMSUZLUĞU
Türkçede özne yüklem uyumuyla ilgili kurallar iki başlık altında incelenir. Aşağıda belirtilen kurallara uymayan kullanımlar anlatım bozukluğu oluşturur.
Tekillik – Çoğulluk Açısından Uyum
- Özne tekilse yüklem de tekil, özne çoğulsa yüklem de çoğul olur:
Öğrenci bahçede oynuyordu.
Öğrenciler bahçede oynuyorlardı.
- İnsan topluluklarının özne olduğu cümlelerde yüklem tekil de çoğul da olabilir:
Çöpçüler grev yapacak.
Çöpçüler grev yapacaklar.
- İnsan dışındaki varlık ya da kavramlar çoğul özne olsalar bile yüklem tekil olur.
Düşünceler yok edilemez. (doğru)
Düşünceler yok edilemezler. (yanlış)
- İnsan dışındaki varlıklar kişileştirilmişse yüklem tekil de çoğul da olabilir.
Çiçekler gülümsedi.
Çiçekler gülümsediler.
- Çoğul anlam taşıyan belgisiz sözcükler ya da tamlamalar özne olduğunda yüklem tekil olur:
Hepsi ısrarla seni sordu. (doğru)
Hepsi ısrarla seni sordular. (yanlış)
İki arkadaş sessizce konuşuyordu. (doğru)
İki arkadaş sessizce konuşuyorlardı. (yanlış)
Kişi Açısından Uyum
Türkçede genel kural “Yüklem kaçıncı kişiyse yüklem de aynı kişiye göre çekimlenir.” biçimindedir:
Ben kitap okuyorum. Siz gelecek misiniz?
Sen söylemiştin. Onlar bize haber verecekler.
O biliyormuş. Biz bekleyeceğiz.
Özne birden fazla kişiden oluştuğunda yüklem farklı biçimlerde çekimlenir. Bu çekim farklılığı aşağıda verilmiştir:



EK EYLEM EKSİKLİĞİ
Ad soylu sözcüklerin yüklem olduğu sıralı cümlelerde yüklemlerden biri olumlu, diğeri olumsuz olursa olumlu yüklemde ek eylem kullanmak gerekir. Ek eylem kullanılmadığında ek eylemin olumsuzu olan “değil” sözcüğü diğer yüklem için de geçerli sayılır. Bu durumda ek eylem eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu oluşur.

- Oldukça çalışkan ama hiç düzenli değildi.
- Konuşması düzgün, sözleri anlamlı değildi.
- Düşüncelerinde ısrarlı ama inatçı değilmiş.
- Boyu kısa, bedeni pek biçimli değildi.

Arkadaşım sık sık bize uğrar, oturup konuşurduk.
O zamanlar ben ilkokula gidiyor, ablam lisede okuyordu.
Çocuklar oynuyor, ben de onları izliyordum.
Yaşlı söğüt ağacı bize gölgelik işini görür, onun altında dinlenirdik.
ÇATI UYUŞMAZLIĞI
Girişik – birleşik cümlelerdeki eylemsilerle yüklemler çatı yönünden aynı olmalıdır. Bu sözcükler ya etken ya da edilgen olmalıdır. Etken sözcüklerle edilgen sözcükler aynı cümlede bulunduğunda çatı uyuşmazlığından kaynaklanan anlatım bozukluğu oluşur.
Örnekler:
- Yangına su sıkarak yangın söndürüldü.
Açıklama: Bu cümledeki anlatım bozukluğu her iki sözcüğün ya etken ya da edilgen yapılmasıyla çözülür:
Yangına su sıkılarak yangın söndürüldü.
Yangına su sıkarak yangını söndürdü.
- Portakalları toplayarak kasaya yerleştirildi.
- Sınav soruları incelemeye başlandı.
- Her ne kadar şehir dışına taşınmışsa bile beklenen rahatlığa kavuşulamamıştır.
- Önce yazının yanlışları üzerinde duruldu, sonra bu yanlışları tek tek düzelttim.
TÜMLEÇ YANLIŞLARI

NESNE EKSİKLİĞİ
Sıralı ve birleşik cümlelerde dolaylı tümleç, nesne, edat tümleci ortak kullanılabilir. Ortak kullanılan ögeler yüklemlerle uyumlu olmazsa öge eksikliği oluşur. Böyle cümlelerde gerektiği hâlde nesne kullanılmazsa nesne eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu meydana gelir. Bu cümlelerdeki anlatım bozukluğu, uygun yere doğru nesne getirilerek düzeltilebilir.

- Ekin, bana bu konuda hak verdiğini söylüyor ama desteklemiyor.
- Çocuktan yaşının üstünde şeyler beklemek, bunları görmeyince eleştirmek yanlıştır.
- Eda’ya nasıl ulaşacağımı bilmiyorum ama kesinlikle görmeliyim.
- Alpkan, kendisinden küçükleri sever, doğru yolu gösterirdi.
- Denis, gençlere pek yüz vermez, acımasızca eleştirirdi.
DOLAYLI TÜMLEÇ EKSİKLİĞİ
Sıralı ve birleşik cümlelerde yüklem ya da yan cümlenin gerektirdiği dolaylı tümleç kullanılmazsa dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu oluşur.

- Bu yaşa geldim, kimsenin kalbini kırmadım, bir kötülük yapmadım.
- Beni üzen, dahası mutsuzluk veren her şeyden bir süre uzaklaştım.
- Beni arayıp soran, destek olan herkese teşekkür ederim.
- Dora, Antalya’ya çabuk alıştı; şimdi de ayrılmak istemiyor.
- İçeriye giriş çıkışlarda kimlik kontrolü yapmalısınız.
- Dost dediğin, insanı yalnız bırakmaz; elinden geldiğince yardımcı olur.
EDAT TÜMLECİ EKSİKLİĞİ
Sıralı ve birleşik cümlelerde yüklem ya da yan cümlenin gerektirdiği edat tümleci kullanılmazsa eksiklikten kaynaklanan anlatım bozukluğu oluşur.
Örnekler:
Ege çocukları çok sever, her zaman ilgilenirdi.
Nil Ece, dün ninesini ziyarete gitmiş; bir süre ilgilenmiş.
TÜMLEÇ FAZLALIĞI (GEREKSİZ TÜMLEÇ KULLANMAK)
Sıralı cümlelerde ortak kullanılan nesne, dolaylı tümleç, edat tümleci tüm yüklemlerle uyumluysa aynı tümleci ikinci kez kullanmak gereksizdir.
Örnekler:
- Çocuklarını çok sever, onları kem gözlerden sakınırdı.
- Arabasına gözü gibi bakar, ona kimsenin binmesini istemezdi Asya.
TAMLAMA YANLIŞLARI

TAMLAYAN EKSİKLİĞİ

Tamlayan eksikliği örnekleri
TAMLAYAN EKİ EKSİKLİĞİ

TAMLAYAN-TAMLANAN UYUŞMAZLIĞI
Ad ve sıfat tamlamalarında tamlayan ya da tamlanan ortak kullanılabilir. Ortak kullanılan tamlayan ya da tamlanan birbirleriyle uyumlu olmalıdır. Aksi durumlarda anlatım bozukluğu oluşur. Bu anlatım bozukluğunun diğer adı ortak olmayan tamlayan/tamlanandır.
Tamlayan tamlanan uyuşmazlığından kaynaklanan anlatım bozuklukları tamlamaya uygun tamlayan ya da tamlanan getirilerek düzeltilebildiği gibi tamlama unsurlarının yerleri değiştirilerek de düzeltilebilir.

TEKİL–ÇOĞUL UYUMU
Sıfat tamlamalarında tamlayan çoğul anlam içeren sözlerden oluşsa bile tamlanan tekil olmalıdır. Aksi kullanımlar anlatım bozukluğu sayılır.
Örnekler:
- Pek çok kişiler (pek çok kişi)
- Her çeşit etkinlikler (her çeşit etkinlik)
- Birçok sorular (Birçok soru)
- Üç işçiler (üç işçi)
Ad tamlamalarının kimi kullanımlarında tamlayan çoğul eki almışsa tamlananın da çoğul eki alması gerekir.
- İnsanların sözüne dikkat etmelisin.
(insanların sözlerine)
- Öğretmenlerin önlüğü nereye asılacak?
(öğretmenlerin önlükleri)

GEREKSİZ İYELİK EKİ KULLANMAK
İyelik eklerinin temel görevlerinden biri ad tamlaması oluşturmaktır. Ad tamlaması oluşturmadığı hâlde iyelik eki kullanmak gereksizdir. Bu tür anlatım bozuklukları iyelik eki yerine belirtme durum eki (-i hâli) getirilerek düzeltilebilir.
Örnek:
Ayaz, bisiklet sürmesini biliyorum, demişti. (sürmeyi)
Ben de bilirim çekip gitmesini. (gitmeyi)
Top oynamasını unutmuş olmalısın. (oynamayı)
GEREKSİZ KİP EKİ KULLANMAK
Özneleri ortak sıralı cümlelerde farklı yüklemlerde aynı kip ekini kullanmak anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnek:
Hemen evden çıkıyorum, anneme haber veriyorum.
İki gün sonra buraya geleceksin ve işleri takip edeceksin.
SÖZCÜĞÜ YANLIŞ YAPILANDIRMAK
Sözcük türetirken doğru yapım eki kullanmamak anlatım bozukluğu sayılır.
Örnekler:
Konuyu çaptırmayalım lütfen Deniz. (çarpıtmayalım)
Yemeği dışarıda bırakırsan kokturursun. (kokutursun)
Söylenebilinir. (söylenebilir)
Bunların dışında sık karşılaşılan anlatım bozuklukları şunlardır:
KİŞİ ZAMİRİ EKSİKLİĞİ
Tamlayan olduğu kimi durumlarda kişi zamiri kullanmamak anlam belirsizliğine yol açabilir. Bu durum bir cümleden iki anlamın çıkmasına yol açtığı için anlatım bozukluğuna neden olur.
- Kadıköy’de arkadaşını gördüm.
(Kadıköy’de senin arkadaşını gördüm.)
(Kadıköy’de onun arkadaşını gördüm.)
(Kadıköy’de İlkim’in arkadaşını gördüm.)
- Sınavı kazandığına sevindim
- Yarışmada birinci olduğunu duydum.
- Yaptıklarının yeterli olmadığını anlatmaya çalışıyor.
ZAMİRİN YARATTIĞI BELİRSİZLİK
Kimi cümlelerde üçüncü kişi tekil/çoğul kişi zamirlerinin hangi kişi ya da kişilerin yerine kullanıldığı anlaşılmaz. Kişi zamirinin bu biçimde kullanılması anlam belirsizliğine yol açtığı için anlatım bozukluğu oluşur.

VİRGÜL EKSİKLİĞİ
Kimi durumlarda virgül kullanmamak bulanıklığına neden olur. İstenmeyen tamlamaların oluşmaması için gerekli yerlerde virgül kullanılmalıdır.

GEREKSİZ YARDIMCI EYLEM KULLANMAK
Etmek, olmak yardımcı eylemlerinin yerine yapım kullanılabiliyorsa bu yardımcı eylemleri kullanmamak gerekir. Yapım eki yerine yardımcı eylem tercih etmek gereksiz sözcük kullanımı sayıldığı için anlatım bozukluğu oluşur.
