
Duygu, düşünce, hayallerin ahenkli biçimde aktarıldığı yazı türüdür. Şiirin asıl amacı insanlarda duygusal etki yaratmaktır.
Şiirler, içerik ve biçim bakımından incelenir. Konu ve tema şiirin içeriğini; uyak, ölçü, nazım birimi de şiirin biçimini oluşturur.
İÇERİK
KONU
üzerinde söz söylenen her şey konudur. Şiirin konusu “Bu şiirde ne üzerine söz söylenmiştir?” sorusu sorularak bulunur.
TEMA (ANA DUYGU)
Şiirde işlenen konuyla ilgili verilmek istenen duygudur. Öğretici (didaktik), eleştiri (satirik) özelliği bulunan şiirlerde duygudan çok düşünce ön planda olur. Bu yüzden bu tür şiirlerde tema yerine ana düşünce aramak daha doğru olur.
BİÇİM
DİZE (MISRA)
Şiirdeki her satıra mısra denir. Dizelerin bir araya gelerek bütünlük oluşturacak biçimde kümelenmesi şiirin nazım birimini oluşturur.
NAZIM BİRİMİ
Şiirlerde dizelerin kümeleniş biçimine nazım birimi denir. Türk edebiyatında genellikle beyit ve dörtlükler nazım birimi olarak kullanılmıştır.
Beyit
İki dizeden oluşan nazım birimidir. Divan edebiyatında çokça kullanılmıştır.
İstinye Körfezi’nde bu akşam garipliği Bir mihnetin sonunda teselli kadar iyi.
Dörtlük
Dört dizeden oluşan nazım birimidir. Halk edebiyatında kullanılır.
Vardım yârin yaylasına
Gezdiği yer çimen olmuş
Ben gideli devran dönmüş
Zaman başka zaman olmuş
(Erzurumlu Emrah)
Son dönemlerde dizenin nazım birimi olarak kullanıldığı serbest şiir yaygın durumdadır. Serbest şiirlerde dize sayısında sınır yoktur.
Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
Tel örgüler çevirmiş yöreni
Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende
Benden geçti mi demek istiyorsun
Aç iki kolunu iki yana
Korkuluk ol
(Rıfat ILGAZ)
ÖLÇÜ

Şiirde dizelerin ses değerleri ve hece sayısı bakımından uyumlu olmasıdır. Türk edebiyatında hece, aruz, serbest olmak üzere üç tür ölçü kullanılmıştır.
Hece Ölçüsü
Dizelerdeki hece sayısının eşitliğine dayanır. Yedili, sekizli, on birli gibi çeşitleri vardır. Ulusal ölçümüzdür. Hece ölçüsüyle yazılan şiirlerde her dizenin belli bir yerinde nefes almak için durulur. Halk şiirinde buna durak denir. Duraklarda sözcükler bölünmez. Aşağıya alınan şiirde 4+3=7’li hece ölçüsü kullanılmıştır.
Dağlarda / gezer oldum
Okuyup / yazar oldum
Ben bir güzel uğruna (duraksız)
Kuruyup / gazel oldum
Aruz Ölçüsü
Dizelerdeki hecelerin uzunluk ve kısalığına dayanır. İstiklâl Marşı aruz ölçüsüyle yazılmıştır. Aruz ölçüsü liselerde ayrıntılı biçimde işlenmektedir.
Serbest Ölçü
Ölçüsüz yazılan şiirlerdir. Serbest ölçüyle yazılan şiirlerde uyak, redif gibi kurallara da bağlı kalınmaz.
Sevgiyi yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
(Behçet Necatigil)
REDİF
Dize sonlarında yazılışları ve anlamları aynı sözcüklerin ya da yazılış ve görevleri aynı olan eklerin yinelenmesiyle oluşur. Yani bir sözcüğün ya da ekin redif oluşturabilmesi için anlam ve görev bakımından aynı kalarak sonraki dizede yinelenmesi gerekir. Redifin çeşidi yoktur.
Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık,
Yalnız arabacının dudağında bir ıslık!
Bu ıslıkla uzayan, dönen, kıvrılan yollar,
Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar
UYAK (KAFİYE)
Dize sonlarındaki ses benzerliğidir. Uyak oluşturan seslerin yazılış ve okunuşları aynıdır fakat anlam ve görevleri farklıdır. Uyaklar dörde ayrılır: yarım, tam, zengin, cinaslı.
Yarım Uyak
Tek ses benzerliğine dayanan uyaktır.
Ben çektiğim kimler çeker
Gözlerim kanlı yaş döker
Bulanık bulanık akar
Dağların seliyim şimdi
Tam Uyak
İki ses benzerliğine dayanan uyaktır.
Sarı kavunu dildim
Çamura düştü sildim
Yârim gurbette gitti
Şimdi kıymetin bildim
Zengin Uyak
En az üç ses benzerliğine dayanan uyaktır.
Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk,
Soğuk bir mart sabahı… buz tutuyor her soluk
Uyaklı sözcüklerden biri diğer sözcüğün sonunda yinelenirse tunç uyak oluşur:
Bir gün dedim ki “istemem artık ne yer ne yâr!”
Çıktım sürekli gurbete, gezdim diyar diyar
Cinaslı Uyak
Ses bakımından aynı, anlam bakımından farklı sözcüklerin dize sonlarında yinelenmesiyle oluşur.
Derdim ele
Girdim aşk kalburuna
Gel gözüm derdim ele
Ben yürekten yanarım
Söylemem derdim ele
UYAK ÖRGÜSÜ (KAFİYE DÜZENİ)
Düz Uyak
Değişik biçimlerde oluşabilir:
- İlk dizeyle ikinci dize, üçüncü dizeyle dördüncü dize uyaklı olabilir:
Geceyle durgunluk oldu suda…..a
Balıklar yosunlar gibi uykuda……a
Dallarda rüzgâr hışırtısı dindi……b
Bütün kuşlar yuvalarında şimdi…b
- Dörtlükteki tüm dizeler uyaklı olabilir:
Şaşar veysel işbu hâle……a
Gâh ağlaya gâhi güle……..a
Yetişmek için menzile…….a
Gidiyorum gündüz gece….a
- Üçüncü dize dışında diğer dizeler uyaklı olabilir:
Kız saçların örmezler…..a
Seni bana vermezler……a
Sen bugece bana kaç….b
Ay karanlık görmezler….a
Çapraz Uyak
Birinci dizeyle üçüncü dizenin, ikinci dizeyle dördüncü dizenin uyaklı olmasıdır.
Rüya gibi bir yazdı. Yarattın hevesinle,…….a
Her anını, her rengini, her şirini hazdan…….b
Hâlâ doludur bahçeler en tatlı sesinle!………a
Bir gün, bir uzak hatıra özlersen o yazdan….b
Sarma Uyak
Birinci dizeyle dördüncü dizenin, ikinci dizeyle üçüncü dizenin uyaklı olmasıdır.
Her şey yerli yerinde: masa, sürahi, bardak….a
Serpilen aydınlıkta dalların arasından…………..b
Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman…….b
Sessizlik dökülüyor bir yerde yaprak yaprak…..a
ŞİİR TÜRLERİ
Lirik Şiir

Duygusal şiirlerdir. Lirik şiirlerde içten gelen duygular coşkulu bir dille anlatılır. Eskiden bu tür şiirler “lir” adı verilen telli bir saz çalınarak söylendiği için lirik adını almıştır.
Örnek:
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam
Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam
Pastoral Şiir

Doğa güzelliklerini, köy ve çoban yaşamını ve bunlara duyulan özlemi anlatan şiir türüdür.
Örnek:
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum,
Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum
Bekçileri gibiyiz, ebanced buraların
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi
Her gün aynı pınardan doldurup testimizi
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla
Didaktik Şiir

Öğretici şiirdir. Belli bir düşünceyi aşılamak, öğüt vermek, bilgilendirmek, ahlaki ders vermek amacıyla yazılır. Öğretici oluşundan dolayı duygu yönü zayıftır.
Örnek:
Güzel dil Türkçe bize
Başka dil gece bize
İstanbul konuşması
En sâf, en ince bize
(Ziya Gökalp)
Epik Şiir

Kahramanlık, savaş, yiğitlik konularını işleyen şiirlerdir.
Örnek:
Atılıyorduk bir devre
Tarihlerden süzülmüş bir hâl gibi
Hepimiz, hepimiz
Musafa Kemal gibi!
(Fazıl Hüsnü Dağlarca)
Satirik Şiir

Eleştiri içerikli şiirlerdir. Toplumsal yaşamdaki düzensizlikler, yöneticilerin beceriksizlikleri, zayıflıkları, toplumsal düzenin aksayan yönlerini konu edinir.
Örnek:
Bir yetim görünce döktür dişini
Bozmaya çabala halkın işini
Günde yüz adamın vur kır dişini
Bir yaralı sarmak için yeltenme
(Huzurî)
Dramatik Şiir

Manzum biçiminde yazılmış tiyatro yapıtlarında kullanılan şiirlerdir.
Örnek:
Düştükten sonra meşale kızıllığı terli yüzlere
İndikten sonra donduran sessizlik bahçelere
Başladıktan sonra can çekişme taşlık ülkede
Bağıran ve ağlayan
Mapushane ve saraylar ve yansıması
Bahar gök görültülerinin uzak dağlarda
O adam ki yaşıyorda şimdi ölüdür
Bizler ki yaşıyorduk ölüyoruz şimdi
Sabrımız tükenmiş
(T.S. Eliot, Çorak Ülke)
YILMAZ ELGÜN